genellikle şanslı olma durumudur.
hatta bence en şanslı, en güzel durumdur.
tek çocuk olmanın bile daha fazla dezavantajları vardır.
kardeş sevgisini,
aynı anneye anne diyip, birlikte aynı evde büyüyüp, hem nefret edip hem çok sevme durumunu bilmeme olayları bir yana,
i̇şten kaytarma gibi bir durum söz konusu değil, iş dağılımında arkasına saklanabileceğin gelişmiş bir üst versiyonların yok.
büyükler yeri geliyor kullanıyor seni ufak tefek işlerde ama büyük iş onlara düşüyor aslında,
yeri geliyor senin cezanı bile göğüslüyorlar.
adeta yağan yağmurda sana şemsiye oluyorlar. kendileri sırılsıklam olurken sen tuzun kupkuru sırıtabiliyorsun (allah affetsin ajahaj)
hem ayrıca yaşın kaç olsa da en çok senin üzerine titrenir. neticede en küçüklük halin hiç değişmiyor :)
sonra pastanın en büyük dilimi hep sana verilir.
i̇stediğini yaptırma ihtimalin, diğer kardeşlere göre iki kat daha fazladır.
bu çoğu zaman ailenin ayrımcı tavrından değil, büyük kardeşlerinde en küçüğe kıyamayıp, onun mutlu olmasını istemelerinden kaynaklanır.
bide bunun üst aşamaları vardır.
sırasıyla sayacak olursak;
-bir ailenin hem en küçüğü hem de kız çocuğu olmaktır. bu en küçük olmaktan daha avantajlıdır.
erkeğe daha fazla iş yaptırma, en basit olarak markete vs. gönderme durumları olabiliyor.
kıza ise daha korumacı ve daha dikkatli oluyorlar. narin ve kırılgan yapısı göz önünde bulundurulup aileye gelebilecek maddi-manevi bir zarar veya güçlükte diğer fertler önüne kalkan olur, dolayısıyla durumu en az hasarla atlatan, olayın şiddetini en az hisseden evin en küçük kız çocuğudur.
(bkz: istisnalar kaideyi bozmaz)
-bunun bir üst leveli de, bir evin hem en küçük, hem de 'tek' kız çocuğu olmaktır ki olasılıksal olarak bu kadarının denk gelmesi, gördükleri muameleyi hakettirecek cinstendir:)
böyle bir durumda; hem tek kız, hem de en küçük olan çocuğa gösterilen tolerans ve kayırmaların haddi hesabı olmayabilir.
(bkz: yo yo kendimden falan bilmiyorum:d)
şımarık olma durumu ise, kişiye 3 şekilde etki edebilir.
1) her yeri evi bilip, milletten, annesi gibi nazını çekmesini bekleme, zaman ve mekan farketmeksizin herkesin içinde şımarık olma durumu
(şu ortamda göze batan cinsler)
2) yerini haddini bilip, dışarıya karşı normal, ev içinde sevgiden kaynaklı statüsünü kullanma şeklinde gerçekleşen şımarıklık durumu
(bence makul olanı:d)
3) büyümüşte küçülmüş olan kişilerdeki duruma karşı olan tepkisizlik.
bu kişiler çocukluğundan beri yapısal olarak olgun ve ağırbaşlıdırlar ki bunları napsanız şımartamazsınız.
(ama böylesi az görülür:d )
not: yukarıda saydıklarım tamamen kişisel gözlem ve genellemelerdir. aile ve çocuğun yapısına ve bulunulan kültüre göre değişiklik gösterebilir.
ancak toplumun genel algısı açısından şanslı görülen grup olduğu da aşikardır.